DijitalGundem.comDijitalGundem.com adresi satılıktır.

Sosyal Medyanın Arap Baharı’ndaki Rolünün Bilimsel Kanıtı

21. yüzyılda devrimler televizyon veya radyodan duyrulmaya gerek kalmadan önce tweetlenecek, bloglanacak, Facebook’ta paylaşılacak ya da YouTube’da yayınlanacaktır. En son yaşanan devrimler için yapılan bilimsel bir araştırmada 3 milyondan fazla tweet, binlerce blog gönderisi ve yüzlerce GB’lık YouTube videosu incelenmesi neticesinde ortaya çıkan sonuca göre sosyal medya Arap Baharı’ndaki siyasi tartışmaların şekillenmesinde oldukça merkezi bir rol oynamış. Büyük olaylar öncesinde sık sık devrim hakkındaki online konuşmalar ve uluslararası sınırların ötesinden protestolara ilham veren hikayeler sosyal medya üzerinden taşınmış.

Bu yazının orijinali ilk olarak 18.09.2011de www.e-siber.com sitesinde Mekin Pesen tarafından yazılmıştır. Yazı domain adresi değişikliği (eSiber.com) nedeniyle buraya taşınmıştır. Bu yazı izinsiz olarak hiçbir şekilde başka bir yerde kullanılamaz.

 

Özellikle Tunus ve Mısır odaklı olan bu araştırmada Facebook, Twitter, ve YouTube’dan toplanan verilerden oluşan eşsiz bir veritabanı oluşturuldu. Araştırma için ayrıca Mısır’daki siyasi web siteleri, Tunus’un tüm blog kümesinde gerçekleşen politik diyaloglar ve devrimler esnasında yollanan ve anahtar kelimelerine göre filtrelenmiş 3 milyondan fazla tweet değerlendirmeye alınmış. Ortaya çıkan sonuçlar Arap Baharı’nda sosyal medyanın kritik rolünü kanıtlamış.

Washington Üniversitesi araştırmacılarının yapmış olduğu bu kapsamlı araştırma neticesinde ortaya çıkan kanıtlar gösteriyor ki, Kuzey Afrika’dan Orta Doğu’ya yayılan özgürlük ve demokrasi temelli mesajların sosyal medyada bir çağlayan misali yayılması, bu politik başkaldırıların başarısından olan beklentileri daha da kabartmıştır. Demokrasilerde ortak ilgilere sahip insanların sosyal ağlar yoluyla kolay organizasyonlarının siyasi bir aksiyona dönüşümü daha kolay gerçekleşmiş. Sosyal medya özgürlükler yolunda çok kritik bir araç haline gelmiştir.

Örneğin, Hüsnü Mübarek’in istifasının gerçekleştiği hafta boyunca Mısır ve dünyadan çekilen toplam tweet oranı bir günde 2300’den 230,000’lere kadar yükselmiştir. Protestolar ve politik tartışmaların bulunduğu videolar çok hızlı bir şekilde viralleşmiş ve en çok izlenen ilk 23 video toplamda 5,5 milyon kez görüntülenmiştir. Siyasi içerikli, demokrasi ve özgürlük ağırlıklı her türlü dijital mesaj sürekli bir şekilde birbirini tetikleyerek insanların bu isyanlardan olan beklentisini daha çok artırmıştır. Bir kartopu misali yayılan mesajlar insanların isyanlara olan inancını pekiştirerek kendi içinde bir kelebek etkisine neden olmuştur. Özellikle Twitter, bu isyanlarda en çok başrolü oynayan araç konumunda olmuştur. Zira Twitter bireylerin cep telefonları yoluyla da çok hızlı bir şekilde tartışmalara ve organizasyonlara katılıp hızlı tepkiler vermelerini kolaylaştırmıştır. Çünkü Twitter kullanım kolaylığı ve etkili yayılımı ile daha pratik ve esnek bir sosyal ağ olarak isyancılara asimetrik bir güç sağlamıştır.

 

Hem Tunus hem de Mısır’da bloglardaki politik tartışmalar popüler fikirlerden kehanetlere hızlı bir şekilde dönüşmüştür. Tunus’ta bloglardaki özgürlük, demokrasi ve devrim hakkındaki tartışmalar Twitter yoluyla çok hızlı bir şekilde protestolara dönüşmüştür. Tunus liderinin istifasını verdiği güne kadar blogların %20’si onun liderliği üzerine değerlendirmeler yaparken bu oran bir önceki aya göre sadece %5’lik bir artışı gösteriyordu. Daha sonra kalan liderleri istifaya zorlayan 100,000 kişilik mitinge kadar blogların birincil gündemi “devrim” idi.

Her iki Tunus ve Mısır örneğinde de tartışmalar sınırların ötesine yayılmıştır. Mısır’daki isyanlar esnasında civar ülkelerden akan tweet oranı günlük 2400’ler civarındaki iken Tunus’ta Bin Ali’nin istifası esnasında diğer ülkelerden akan tweetler günlük 2200’leri bulmuştur. Böylelikle politik tartışmalar ve isyanlar sınırlarını çok hızlı bir şekilde aşarak çevre ülke hatları boyunca yayılmış, birbirini sürekli bir şekilde tetiklemiştir. İnsanların sınırlar ötesinde aynı duygu ve düşünce etrafında organize olmalarını kolaylaştırmıştır.

Bununla beraber sosyal medya Kuzey Afrika’da ayaklanmalara neden olmamakla birlikte, oradaki bireylere iç siyaseti etkilemeleri noktasında çok önemli kapasite değişimlerine neden olmuştur. Online aktivistler sosyal medya ile sanal bir toplum ekolojisi meydana getirerek kamuoyunda açıktan tartışılması mümkün olmayan konuları rahatlıkla konuşmuşlardır. Tüm bunlar yaşanırken ilgili yönetimlerin interneti ve sosyal medya araçlarının kullanımını kısıtlamaya ve de baskılamaya yönelik çalışmaları, halkları aktivizme daha da körüklemiştir. Bunun en bariz örneği ise Mısır’da yaşanmıştır. Yaşanan bütün bu olaylar kamusal anlamda paylaşılan şikayet ve değişim potansiyelinin süreçlerini daha da geliştirip hızlandırırken, çok uzun süreler diktatörlük yapanların düşmanları da çok ve dağınıktı. Sosyal medyanın asimetrik gücüyle rakiplerin hedeflerini belirleyip dayanışma kurması ve gösteriler düzenlemesi oldukça kolaylaştırmıştı…

 

Referanslar

Bir Yorum Yazın